Eric Clapton
Derek and the Dominos - Tell the Truth
Tell me who's been fooling you? (Söyle bana seni kim kandırıyordu?)
Tell the truth, who's been fooling you? (Doğruyu söyle, seni kim kandırıyordu?)


There you sit there looking so cool (Orada oturuyorsun çok havalı gözüküyorsun)
While the whole show is passing you by (Bütün gösteri seni geçip gidiyor)
Better come to terms with your fellow men soon cause (Yakında dostlarınla anlaşsan iyi olur, çünkü)
Whole world is shaking now, can't you feel it? (Bütün dünya titriyor, hissetmiyor musun?)
New dawn is breaking now, can't you see it? (Yeni bir şafak ağarıyor, görmüyor musun?)


Tell the truth, tell me who's been fooling you? (Doğruyu söyle, söyle bana seni kim kandırıyordu?)
Tell the truth, who's been fooling you? (Doğruyu söyle, seni kim kandırıyordu?)


It doesn't mattеr just who you are (Hiç önemli değil, kim olduğun)
Or whеre you're going or been (Ya da nereye gittiğin veya geldiğin)
Open your eyes and look into my heart (Gözlerini aç ve gönlüme bak)
Whole world is shaking now, can't you feel it? (Bütün dünya titriyor, hissetmiyor musun?)
New dawn is breaking now, can't you see it? (Yeni bir şafak ağarıyor, görmüyor musun?)


I said, "See it, yeah, can't you see it? (Dedim ki, "Gör, onu göremiyor musun?)
Can't you see it, yeah, can't you see it? (Göremiyor musun, evet, göremiyor musun?)
I can see it, yeah" (Ben görüyorum, evet")

Tell the truth, tell me who's been fooling you? (Doğruyu söyle, söyle bana seni kim kandırıyordu?)
Tell the truth, who's been fooling you? (Doğruyu söyle, seni kim kandırıyordu?)


Hear what I say cause every word is true (Dediklerimi işit çünkü her kelime doğru)
You know I wouldn't tell you no lies (Bilirsin sana hiç yalan söylemem)
Your time's coming, gonna be soon, boy (Senin vaktin yaklaşıyor, az kaldı, çocuk)
Whole world is shaking now, can't you feel it? (Bütün dünya titriyor, hissetmiyor musun?)
New dawn is breaking now, can't you see it? (Yeni bir şafak ağarıyor, görmüyor musun?)


"See it" Yeah, I said, "See it", I said, "See it" ("Gör" evet, dedim ki, "Gör" dedim ki, "Gör")


Whole world is shaking now, can't you feel it? (Bütün dünya titriyor, hissetmiyor musun?)
New dawn is breaking now, can't you see it? (Yeni bir şafak ağarıyor, görmüyor musun?)
I said, "See it", I said, "See it" (Dedim ki, "Gör", dedim ki, "Gör")
Just see it (Sadece gör onu)
Just see it (Sadece gör onu)
Just see it (Sadece gör onu)